Kalbinizin sesini dinleyin
Ünlü şarkıcı Metin Arolat, geçtiğimiz günlerde sahnede yaşadığı ani kalp durması sonucu hayatını kaybetti. Arolat'ın ölümünün, uyguladığı şok diyetler ve ani kilo kaybıyla ilişkili olabileceği iddiaları gündeme geldi. Özel bir üniversitenin Kardiyoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Esen, şok diyetlerin ve hızlı kilo vermenin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etki yaptığını söyleyerek, kalp sağlığı hakkında önemli uyarılarda bulundu.
SİNYALLERE DİKKAT!
Prof. Dr. Esen, diyetin kalbinizi rahatsız edip etmediğini nasıl anlayacağınızı şöyle anlattı: "Maalesef Metin Arolat, sol kolda uyuşmadan bahsetmiş. Sonra 'Kendimi iyi hissediyorum' diyerek, tekrar performansına geri dönmüş. Kalp krizinin ufak belirtileri olabiliyor. İlla hayatımızda görmediğimiz şiddette ağrılar olması gerekmiyor. Halsizlik, olağandışı bir güçsüzlük, takatsizlik, kalp atışlarında düzensizlik, baş dönmesi, kas ağrıları ve kramplar varsa kalbimiz 'dur' diyordur. Bunlar bizim dikkate almamız gereken ufak mesajlar. Bedenimizi doğru okumamız gerekiyor. Verdiği mesajları doğru okumak gerekiyor. Kalp krizinin ufak belirtileri olabiliyor. İlla çok ya da hayatımızda görmediğimiz şiddette ağrılar olması gerekmiyor. Bunlar rahatsız edici ufak sızılar, kola ve sırta vuran yanmalar, göğüste özellikle midede ekşime gibi haller bile kalp krizine yorulabilir. 'Hiçbir şey olmaz' demeyip bir hekime mutlaka başvurmak gerekiyor. Artık kalp krizinin teşhisi son derece kolay. Teknolojik olarak da kolay tedavi edilen bir hastalık. Ama gecikme de bir o kadar hayati olabiliyor."
ŞOK DİYETLER TEHLİKELİ
TÜRKİYE'de kalp krizi geçiren her 5 kişiden 1'inin yaşının 35-45 aralığında olduğunu belirten Prof. Dr. Esen,"Şok diyetlerin maalesef kalp krizine neden olabildiği çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Ani, agresif dediğimiz düşük kalorili, vücudun alışık olmadığı derecede, uzun açlıklarla giden şok diyetlerde maalesef kanın akışkanlığı bozuluyor. Vücutta iltihabi süreçler gelişebiliyor ve kalp krizi tetiklenebiliyor. Şok diyetlerle aslında kişi kilo verdiğini zannediyor ama vücutta bir takım kas kayıpları meydana gelebiliyor. Birçok etmen var ama bu diyetleri genel olarak zaten tavsiye etmiyoruz. Dengeli bir beslenme düzeniyle yavaş ve istikrarlı bir kilo kaybı en sağlıklı olan" dedi.
KONTROLLERİ İHMAL ETMEYİN
KALP sağlığını ihmal etmeden diyet yapmak isteyenlere önerilerde bulunan Prof. Dr. Esen, mutlaka önceden tetkikler yapılmasını tavsiye etti. Prof. Dr. Esen, şöyle dedi: "Tansiyon ölçümlerinin düzenli olarak yapılması gerekiyor. Ailede kalp krizi riski varsa, bu kişilerin yakından takip edilmesi şart. Tansiyon ölçümleri, elektrokardiyografi (EKG), vücut yağ ve kas oranlarının takibi, kandaki tuz oranları, sodyum, potasyum ve diğer minerallerin kontrolü ile kolesterol seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi gerekiyor. Düzenli doktor kontrolleri altında yapılan diyetlerden korkmamak gerek. Ancak, uzun süreli açlıklar ve vücudun yeterli kalori ile mineral almadığı durumlarda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir."
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."
SİNYALLERE DİKKAT!
Prof. Dr. Esen, diyetin kalbinizi rahatsız edip etmediğini nasıl anlayacağınızı şöyle anlattı: "Maalesef Metin Arolat, sol kolda uyuşmadan bahsetmiş. Sonra 'Kendimi iyi hissediyorum' diyerek, tekrar performansına geri dönmüş. Kalp krizinin ufak belirtileri olabiliyor. İlla hayatımızda görmediğimiz şiddette ağrılar olması gerekmiyor. Halsizlik, olağandışı bir güçsüzlük, takatsizlik, kalp atışlarında düzensizlik, baş dönmesi, kas ağrıları ve kramplar varsa kalbimiz 'dur' diyordur. Bunlar bizim dikkate almamız gereken ufak mesajlar. Bedenimizi doğru okumamız gerekiyor. Verdiği mesajları doğru okumak gerekiyor. Kalp krizinin ufak belirtileri olabiliyor. İlla çok ya da hayatımızda görmediğimiz şiddette ağrılar olması gerekmiyor. Bunlar rahatsız edici ufak sızılar, kola ve sırta vuran yanmalar, göğüste özellikle midede ekşime gibi haller bile kalp krizine yorulabilir. 'Hiçbir şey olmaz' demeyip bir hekime mutlaka başvurmak gerekiyor. Artık kalp krizinin teşhisi son derece kolay. Teknolojik olarak da kolay tedavi edilen bir hastalık. Ama gecikme de bir o kadar hayati olabiliyor."
ŞOK DİYETLER TEHLİKELİ
TÜRKİYE'de kalp krizi geçiren her 5 kişiden 1'inin yaşının 35-45 aralığında olduğunu belirten Prof. Dr. Esen,"Şok diyetlerin maalesef kalp krizine neden olabildiği çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Ani, agresif dediğimiz düşük kalorili, vücudun alışık olmadığı derecede, uzun açlıklarla giden şok diyetlerde maalesef kanın akışkanlığı bozuluyor. Vücutta iltihabi süreçler gelişebiliyor ve kalp krizi tetiklenebiliyor. Şok diyetlerle aslında kişi kilo verdiğini zannediyor ama vücutta bir takım kas kayıpları meydana gelebiliyor. Birçok etmen var ama bu diyetleri genel olarak zaten tavsiye etmiyoruz. Dengeli bir beslenme düzeniyle yavaş ve istikrarlı bir kilo kaybı en sağlıklı olan" dedi.
KONTROLLERİ İHMAL ETMEYİN
KALP sağlığını ihmal etmeden diyet yapmak isteyenlere önerilerde bulunan Prof. Dr. Esen, mutlaka önceden tetkikler yapılmasını tavsiye etti. Prof. Dr. Esen, şöyle dedi: "Tansiyon ölçümlerinin düzenli olarak yapılması gerekiyor. Ailede kalp krizi riski varsa, bu kişilerin yakından takip edilmesi şart. Tansiyon ölçümleri, elektrokardiyografi (EKG), vücut yağ ve kas oranlarının takibi, kandaki tuz oranları, sodyum, potasyum ve diğer minerallerin kontrolü ile kolesterol seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi gerekiyor. Düzenli doktor kontrolleri altında yapılan diyetlerden korkmamak gerek. Ancak, uzun süreli açlıklar ve vücudun yeterli kalori ile mineral almadığı durumlarda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir."
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."